30 Mart 2016 Çarşamba

Esmaü'l Hüsna

https://www.youtube.com/watch?v=Hx_JYqdMQVY



          Buhârî ve Müslim, yine Abdullah b. Mesud'dan rivayetle şu hadisi naklediyorlar: اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ "Kişi sevdiği ile beraberdir."[5] Eğer bu hadis, şerh ve izah edilmeye kalkılsa, en azından bir ciltlik kitap olur. Yürürken yolda kalan.. rehberini tam takip edemeyen.. istediği hâlde yapılması gerekenleri lâyıkıyla yapamayan nice münkesir ve kırık kalbe bir bardak kevser hatta âb-ı hayat sunan bu hadis, insanın, müsbet veya menfî her iki kutupta da daima sevdikleriyle beraber olacağına işaret etmektedir. 

          
 Kişi, burada da orada da hep sevdikleriyle beraberdir. Öyle ise, nebilerle, sıddîklerle, şehitlerle beraber olmak isteyen, evvelâ onları sevmelidir ki, orada onlarla beraber olabilsin. Veya başka bir ifadeyle, ahirette nebilerle, sıddîklerle, şehitlerle beraber olacak olanlar, burada iken onları sevip maiyyetlerinde bulunanlardır. Kötülükleri temsil edenler için de, yine aynı hadisin hükmü ve mânâsı geçerlidir. İşte tek cümlelik bir hadis, böyle binlerce mânâ ve ifadeyi hem de bu derece veciz bir şekilde ifade etmektedir ki; böyle bir söz söylemek ancak vahye, ilhama açık bir fetanetin kârı olabilir. 


           Nuayman, bazen içki içiyor ve Allah Resûlü de, ona hadd-i şer'îyi tatbik ediyordu. Yaptığı bu şey bir günahtı. Dolayısıyla da sahabeden biri, ona kınayıcı bir söz sarf edince, Allah Resûlü, kaşlarını çattı ve: "Kardeşinize karşı şeytana yardımcı olmayın. Allah'a yemin ederim o, Allah ve Resûlü'nü sever."[6] buyurdu. Allah ve Resûlü'nü sevme, onlarla beraber olmayı netice vereceğinden, böyle bir insan, her ne kadar günah da işlese, kötü söze muhatap olmaya müstehak değildir; çünkü o Allah ve Resûlü'nü sevmektedir... Bu sevgi ise farzlarını yapan, büyük günahlardan kaçınan birisi için Resûlullah'la beraber bulunmaya yeter. Zira kişi sevdiğiyle beraberdir...